Yasamıza Sahip Çıkıyoruz!

Yasamıza Sahip Çıkıyoruz! “Sigara İçmek Özgürlük Değildir, Başkalarını Zehirleme Özgürlüğü Olamaz!”TÜSAD, 29.06.2010,

Sigara yasağına direnişler hakkında

Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) basın açıklaması!

http://www.solunum.org.tr/News.aspx?newsId=137

TÜSAD, 29.06.2010

YASAMIZA SAHİP ÇIKIYORUZ! “SİGARA İÇMEK ÖZGÜRLÜK DEĞİLDİR, BAŞKALARINI ZEHİRLEME ÖZGÜRLÜĞÜ OLAMAZ!”

4207 sayılı yasada değişiklik yapan 5727 sayılı yasanın 2. maddesinin 1-d bendinin 19 Temmuz 2009’da yürürlüğe girmesi ile , ‘ Özel hukuk kişilerine ait olan lokantalar ile kahvehane, kafeterya, birahane gibi eğlence hizmeti verilen işletmelerde de sigara içilememektedir.’

Yasanın yürürlüğe girmesi ile birlikte sigara satışlarında azalmalar başlamış ve bu da tütün endüstrisini rahatsız etmeye başlamıştır. Bu doğrultuda yasanın çıkma süreci de dahil olmak üzere yasa karşıtı çalışmalar da artarak sürmekte yasanın yumuşatılması ve iptali için de girişimlerde bulunulmaktadır.

Son olarak Danıştay 10. Dairesi 4207 sayılı yasanım 2/1-d maddesindeki “kahvehane” sözcüğünü iptal etmesi için Anayasa Mahkemesine başvuruda bulunmuştur. Başvuru gerekçesi olarak ta Anayasa’ nın 13, 17 ve 48. Maddelerine aykırılık ileri sürülmüştür.

Anayasa’ nın 13. Maddesi: Temel hak ve özgürlükler, özlerine dokunulmaksızın, ölçülülük ilkesine uygun biçimde, yasayla sınırlandırılabilir.

Anayasa’ nın 17. Maddesi: Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.

Anayasa' nın 48. Maddesi: Devletin, ticari işletmelerin güvenli ve kararlı bir biçimde faaliyetlerinin devamı için önlem almakla görevlendirilmiştir.

Sigara içmenin yanında pasif sigara içiminin de ölüme yol açtığı artık tartışılmayan bilimsel bir gerçektir. Sigaraya bağlı olarak her yıl dünyada 5 milyon ülkemizde ise 100 binden fazla insanın ölümüne yol açtığı bilinmektedir. Bu nedenle başkalarının ölümüne yol açmak özgürlük ya da ticari faaliyetin sürdürülebilmesi kavramları ile bağdaştırılamaz. Yine resmi veriler sigara yasağı sonrası ticari faaliyetlerde bir kayıp olduğunu doğrulamamaktadır. Kayıp sadece sigara firmalarının karlarındadır.

Önerilen biçimde sigara içenlere ayrı, havalandırması olan ve içmeyenlere zarar vermeyecek şekilde hazırlanmış bölmelerin kahvehanelerde hayata geçirilmesi teorik ve pratik olarak mümkün değildir. Önerilen yöntemin geçersizliği ve bir kandırmaca olduğu yıllar süren mücadelelerle kanıtlanmıştır, tekrar tartışılması bile son derece gereksizdir.

Anayasa Mahkemesi’ nin sigara konusunda daha önceki kararları da göz önüne alındığında bu konuda olumsuz bir karar vermesi söz konusu değildir. Konu daha Anayasa Mahkemesi önüne gelmeden sanki yasak kalkmış gibi yayınların yapılması son derece sakıncalıdır.

4207 sayılı yasa halen yürürlüktedir ve bu yasaya sahip çıkmak ve savunmak insan yaşamını her şeyin üzerinde gören başta biz hekimler olmak üzere tüm toplumun görevidir.

Sağlığın pazarlığı olmaz!