Tütün Kullanımı,Türk Toraks Derneği

Tütün KullanımıTürk Toraks Derneği, 00.00.2010,

Doç. Dr. Zeynep Ayfer Aytemur 1,
Doç. Dr. Şule Akçay 2,
Dr. Pınar Pazarlı 3,
Doç. Dr. Funda Öztuna 4,
Prof. Dr. Oğuz Kılınç 5,
Yrd. Doç. Dr. Osman Elbek 6,
Uzm. Dr. Osman Örsel 7.
 
1 Inönü Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı, Malatya
2 Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı, Malatya
3 Sakarya Üniversitesi Mediko Sosyal Merkezi, Sakarya
4 KTÜ Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı, Trabzon
5 Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı, İzmir
6 Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı, Gaziantep
7 Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ankara
 
Dünyada Tütün Sorunu ve Gelecekte Tütün Sorununun Seyri
 
Dünyada özellikle gelişmiş ülkelerde tütün kontrol önlemlerinin uygulanması nedeniyle tütün salgını giderek azalmaktadır. Tütün kontrol önlemlerinin ne kadar önemli olduğu ve halen ülkemizde 4207 sayılı yasaya karşı sergilenen engelleme çalışmalarının bu ülkelerde de çok benzerlerinin uygulandığı dikkat çekicidir. Bu eylemlere karşı tütün kontrolü ile ciddi olarak uğraşan kamu ya da sivil toplum örgütlerinin birlik ve eşgüdüm içinde çalışması tek çıkar yoldur. Bu eşgüdüm çalışması sürecinde ülkeler düzeyinde tütün tüketimindeki güncel durumun, tütün endüstrisinin yeni eğilimlerinin, WHO’nün önerdiği kontrol programını ve yasayı uygulayan ülkelerdeki başarı durumunun ve bu başarıya katkıda bulunan faktörlerin, yasaya rağmen yaşanan sorunların yakın takibi gerekmektedir. Edinilecek bilgiler, gelecekte başarının sürekliliğini sağlamak için önümüzü açacak donanıma sahip olmamızı kolaylaştıracaktır.
 
Türkiye’de Halen Tütün Sorunu ve Gelecekte Tütün Sorununun Seyri
 
Türkiye İstatistik Kurumu’nun yaptığı ve 2008 yılında 73 sayılı bültenle ilan ettiği “Küresel Yetişkin Tütün Araştırması” na göre halen ülkemizde 15 yaş üzeri nüfusta erkekler arasında %47.9, kadınlarda %15.2, genel toplumda %31.3 olarak saptanmıştır. Bu oranlar düzenli ve ara sıra içtiklerini belirtenlerin oranıdır. En çok kullanımın 25-34 ve 35-44 yaş grubunda olduğu bulunmuştur. Sağlık Bakanlığı yönetiminde oluşturulan Ulusal Tütün Kontrol Komitesi tarafından oluşturulan tütün kontrolü eylem planında bu oranın 2012 yılında %20’ ye gerilemesi öngörülmektedir.
 
Tütün kullanımı açısından ülkede en önemli risk faktörü tütün endüstrisinin tüketimi artırmaya yönelik taktikleri ve baskıları olarak dikkat çekmektedir. Bunun yanında ülkenin sosyoekonomik ve eğitim durumunun düşük olması da tütün tüketiminin artması yönünden risk oluşturmaktadır.
 
Tütün yaprağı ithalatı ve tütün satın almaya bağlı oluşan ekonomik yük 20 milyar dolar, tütüne bağlı hastalıkların tanı ve tedavisi için harcanan para 30 milyar dolar olarak hesaplanmakta, toplam yıllık maliyetin 50 milyar dolar düzeyinde olduğu tahmin edilmektedir. Ekonomik maliyetin büyük bir bölümünü kardiyovasküler hastalıklar (myokard infarktüsü, inme vb.) ve solunum sistemi hastalıkları (KOAH, akciğer kanseri vb.) oluşturmaktadır. Bu sağlık zararları nedeniyle yılda ülkemizde 100 bin kişinin öldüğü ve gerekli önlemler alınmazsa bu sayının 2025 yılında 250 bine çıkacağı hesaplanmaktadır.
 
Tüm bu kayıpların azaltılması amacıyla Ulusal Tütün Kontrol Programı, Sağlık Bakanlığı tarafından 2006 yılında ilan edilmiş ve buna uygun olarak hazırlanmış tütün kontrolü eylem planı 12 Aralık 2007 tarihinde Başbakanlık genelgesi olarak yayınlanmıştır. Ulusal program ve eylem planının gereklerinin yerine getirilmesi ayrıca 2004 yılında imzalanan Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesinin 8. maddesi gereği 4207 sayılı yasa yeniden düzenlenmiş ve 03 Ocak 2008 tarihinde TBMM’ de kabul edilmiştir. Tütün kontrolü anlamında bu çalışmalar devam ederken bu düzenlemelerden tek zarar görecek kesim olan tütün endüstrisi yasanın çıkmasını engelleyici çalışmalarına hız vermiş, bunu başaramayınca yasanın uygulamasını sekteye uğratacak aktivitelerde bulunmuşlardır. Halen bu süreç ikram endüstrisi aracılığıyla devam etmektedir.
 
Salgının önlenmesi amacıyla ilan edilen 2008-2012 dönemi tütün kontrolü eylem planının tüm gereklerinin uygulanması önem arz etmektedir.
 
Koruyucu Önlemler
 
4207 sayılı yasanın tüm maddelerinin etkili biçimde uygulanması en önemli koruyucu önlem olarak düşünülebilir. Yasa içinde özellikle erişilebilirliğin engellenmesi ve pasif sigara dumanından toplumu korumaya yönelik maddelerin ciddiyetle ve etkin uygulaması korunma anlamında önem taşımaktadır. Halen yasanın uygulanmasında en önemli unsur denetleme ekipleridir. Denetleme ekiplerinin düzenli denetleme yapması ve gereğinde cezai işlemler uygulamaları yasaya uyumu artıran en önemli uygulamadır. Bu nedenle denetleme ekiplerinde yer alan personelin özlük haklarıyla (fazla mesai ücreti, izin vb.) desteklenerek denetleme ekibinde yer almanın özendirilmesi yasanın uygulamasındaki güçlükleri aşmak için önem arz etmektedir.
 
İllerde tütün kontrolü eylem planını uygulamak üzere il tütün kontrol kurullarının oluşturulması
çok önemli bir karardır. Kurulduğundan beri de illerde eylem planının uygulanmasında rol oynamaktadırlar. İl tütün kontrol kurulları Sağlık Bakanlığı’nın düzenlediği ve Türk Toraks Derneği’nin eğitimci desteği verdiği 3 günlük bir toplantıyla Aralık 2008’de eğitilmişlerdir. Ancak saha deneyimlerinin paylaşılması, yaşanan sorunların belirlenerek sistematik ve doğru çözümlerin bulunabilmesi amacıyla bu eğitim toplantılarının her yıl tekrarlanmasında yarar olduğu düşünülmektedir. Bu planın Sağlık Bakanlığı tarafından planlanması, Türk Toraks Derneği ve ilgili diğer uzmanlık derneklerince desteklenmesi gerekmektedir.
 
Toplum liderleriyle, yazılı ve görsel medyayla iyi iletişim kurma önemlidir. Bu noktada bu iletişimi devam ettirmek için basında tütün kontrolüyle ilişkili olarak çıkan olumlu olumsuz haberlerin güncel takibi ve olumluların desteklenmesi, olumsuzların nötralize edilmesi konusunda düzenli bir çalışma yürütülmesi önem taşımaktadır. Bu konuda bir birim oluşturulması yapılan işin kalitesini artıracaktır.
 
Hekim sorumluluklarına yönelik olarak hekimin rol model olması, sigara içen hekimlere ve diğer sağlık çalışanlarına yönelik sigara bırakma kampanyalarının düzenlenmesi önem arzetmektedir. Bu konuda Türk Toraks Derneği’nin öncü olması gereklidir.
 
Bugüne kadar yapılan uygulamalara bakıldığında açıklanan tütün kontrolü eylem planına uygun
hareket edildiği, halen planın gerisinde kalınmadığı görülmektedir. Ancak tütün kontrolünün uzun soluklu bir çalışma olduğu düşünüldüğünde tütün kontrolü eylem planı takviminin sürekli izlenmesi, aksaklıkların saptanması ve düzeltilmesi için çaba harcanması önemlidir. Türk Toraks Derneği’nin bu konuda bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da önderliğini sürdürmesi, tütün kontrol liderleriyle iletişimini güçlendirmesi hayati öneme sahiptir. Türk Toraks Derneği tütün kontrolüne önderlik etme konusunda başarıyla çalışmalarını sürdürmektedir. Bu başarıda ekip bilinciyle davranmanın önemi büyüktür. Bu nedenle bireysel çabalar yerine örgüt disiplini içinde kenetlenerek ekip bilinci ve takım olma ruhunu koruyarak çalışmaların sürdürülmesi daha önemli başarılara ulaşmamızı sağlayacaktır.
 
Sigara Bırakma Tedavisi
 
Ülkemizde tütün kontrolünün altı bileşeninden biri olan sigara bırakma tedavilerinin hekim eliyle
halkın kolay ulaşabildiği bir hizmet haline dönüştürülmesi önemlidir. Bu noktada tüm hekimlerin “kısa klinik görüşme” yapma becerisini kazanması ve uygulaması sigara bırakma tedavilerinin başarısını artıracaktır. Ayrıca birinci basamakta sorunu çözülemeyen hastalar için yoğun klinik görüşmelerin yapılabileceği uzmanlaşmış merkezlerin sayısının artırılması hem birinci basamakta hem de uzmanlaşmış merkezlerde bilimselliği kanıtlanmış sigara bırakma yöntemlerinin uygulanmasının sağlanması gereklidir. Bu yapılanmayı sağlayacak Sağlık Bakanlığı bünyesinde çalışmaları sürdürülen hekim eğitim programının derneğimiz Tütün Kontrolü Çalışma Grubu ve Merkez Yönetim Kurulu tarafından desteklenme kararının verilmesi önem taşımaktadır. Yapılandırılmış eğitimin uygulanması ve arkasından sigara bırakma tedavisi uzlaşı raporunun hazırlanması, tedavi standardının sağlanması açısından gereklidir.
 
Sağlık Çalışanları
 
Etkili tütün kontrolünde ve sağlıklı yaşam davranışlarının topluma kazandırılmasında, sağlık çalışanları rol model olmaları nedeniyle önemli bir meslek grubudur. Bu grubun içinde başta tıp doktorları olmak üzere, hemşireler, diş hekimleri, eczacılar, psikologlar, sağlık teknisyenleri ve diyetisyenler yer almaktadır. Ancak tıp doktorlarının tütüne bakış açıları, hem ekip lideri olmaları hem de tedavi aşamasında aktif rol almalarından dolayı ayrıca önemlidir. Eğer etkili bir tütün mücadelesi planlanıyorsa, hekimlerin sigara içme sıklığının toplumun içme sıklığından çok daha düşük olması gerekmektedir. Ülkemizde farklı yıllarda yapılan çalışmalarda, hekimlerin sigara içme sıklığı %41-50 arasında değişmekte olup toplum ortalamasına yakın değerlerdir. En son 2008 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan, “sağlık çalışanlarının sigara içme durumları ve etkileyen faktörler” isimli kitabında oranların eski yıllara göre daha aşağıya çekildiği görülmektedir. Pratisyen hekimlerin %30.5’i, uzman hekimlerin ise %21’i düzenli sigara içicisi olarak saptanmıştır. Aynı çalışmada diğer sağlık çalışanlarındaki düzenli sigara içme sıklığı; diş hekimi, eczacı ve psikologlarda oranın %26, ebe ve hemşirelerin %29.5, sağlık teknisyenlerinin %33.8, idari personelin ise %39,5 bulunmuştur. İngiltere ve ABD’ de sağlık çalışanlarının sigara içme sıklığının %5’in altında olduğu düşünülürse bizim oranlarımız halen yüksektir. Ülkemizdeki sağlık çalışanları arasında sigara içme sıklığının farlılıklar göstermesi, incelenmesi ve çözümlenmesi gereken bir konudur. Sigaranın zararlarına inanmayan, bırakmayı düşünmeyen ve bunu sadece bir alışkanlık olarak gören sağlık çalışanının yürütülecek programda ne kadar başarılı olacağı da kuşkuludur.
 
Yukarıda belirttiğimiz gibi hekimler, bu grubun lideri olmaları nedeniyle tütün kontrolünde diğerlerinden daha farklı önem taşımaktadır. Kendisi toplumda rol modeldir ve bu nedenle tütüne karşı olumlu tavır sergilemelidir. Önceliğimiz hastalarımızı korumak olduğundan sigaraya başlanmaması için çaba göstermek zorundadır. Bırakmak isteyenleri tedavi etmelidir. Sadece aktif değil pasif etkilenmenin de önüne geçecek çalışmaların içinde olmalıdır. Ülkesindeki tütün mücadelesinde etkili programlar geliştirmek için gerek kurumsal gerekse kişisel çaba göstermelidir. Dolayısıyla hekimler rol model, tedavi edici ve politikalar geliştirici olarak sağlık çalışanları arasında majör rol üstlenmek zorundadır. Hekimin bu sorumluluğu yerine getirebilmesinde katkı sağlayabilecek her türlü destek, eğitim ve motivasyon programı, başta uzmanlık denekleri olmak üzere Sağlık Bakanlığı ve/veya Yüksek Öğretim Kurumu tarafından planlanmalı ve yürütülmelidir. Bu kapsamda yeni bir ihtisas dalı olarak “Tütün Kontrolü Uzmanlığı” nın varlığına ihtiyaç duyulması söz konusu olabilir.
 
Tütün mücadelesinde hekimler kadar sağlık ekibindeki diğer gruplar da bir o kadar önemlidir. Bilindiği gibi sigara bırakma tedavilerinde sağlık personelinin sayı ve çeşitliliği arttıkça başarı oranı artmaktadır. Ayrıca sağlık çalışanlarının tütün mücadelesinde hekimler kadar sorumlulukları vardır. Hemşireler, sağlam ve hasta kişiler ile hekimden daha fazla zaman geçirdiğinden, davranış değişikliği geliştirilmesinde katkı sağlayacak önemli bir konumdadır. Yine eczacılar ve diş hekimleri, tedavi edici hizmetleri sırasında tütünden korunma ve sağlık etkilerinin anlatılmasında etkin rol oynayabilirler. Hal böyleyken sağlık çalışanlarının tütün karşıtı bilgi ve tutuma sahip olmalarının önemi bir kat daha artmaktadır.
 
Tütün çerçeve antlaşmasına imza atılmasıyla hız kazanan ulusal tütün mücadelemizde, hedef meslek gruplarının başında gelen sağlık çalışanlarının konumunun iyi anlaşılıp neler yapılması gerektiği, tütün mücadelesinin önemli konu başlıklarından biri olmalıdır. Ülkemizde, sağlık çalışanlarının eğitim öğretim müfredatında maalesef tütünün tüm yönleriyle anlatıldığı ve sağlık çalışanının tutum ve davranışını değiştirebilecek bir başlık yoktur. Tıp fakültelerinin az bir kısmında kişisel çaba ile anlatılan tütün derslerinin dışında Yüksek Öğrenim Kurumu’nun bunla ilgili bir çalışması da yoktur. Bu amaçla, Türk Toraks Derneği Tütün Kontrolü Çalışma Grubu, bir çalışma planlamıştır. Ancak bu programın sadece Tıp Fakültelerini değil tüm sağlık çalışanlarını kapsaması yararlı olacaktır. Eğitimin yanı sıra sağlık çalışanlarının bu konuda düzenli meslek içi eğitim programlarına katılması teşvik edilmeli ve bırakma konusunda bu gruplara özel ilgi gösterilmelidir.
 
Yukarıda sunulan rapor, tütün kontrolü mücadelesinin gerekliliğini, TTD’nin bu mücadeledeki rolünü ve yapması gereken çalışmaları yansıtması açısından önemlidir. Bu raporun ışığında aşağıda Türk Toraks Derneği’nin kısa ve uzun vadede hem sürdürmesi, hem de planlayıp en kısa sürede hayata geçirmesi gereken projeler ana başlıklarıyla özetlenmektedir. Derneğimiz tütün kontrolü mücadelesinde bugüne kadar gösterdiği çabayı bundan sonra da aynı dinamizmle sürdürmek durumundadır.
 
1. İl tütün kontrol kurullarının eğitiminde aktif rol almalı ve gereğinde danışmanlık hizmeti vermelidir.
 
2. Yasanın işlerliğinin takipçisi olmalı ve gereğinde ilgili kurumlara görüş raporu sunmalıdır.
 
3. Yazılı ve görsel medyanın sigara mücadelesi karşıtı girişimlerinin yakın takipçisi olmalı ve bilimsel verilerle düzenlenmiş yazılarla basın bildirisi yayınlamalıdır.
 
4. Ulusal Tütün Kontrol Programı takvimini sürekli izlemeli, aksaklıkların saptanması ve bu aksamaların düzeltilmesi için çaba harcamalıdır.
 
5. Tıp fakülteleri müfredat programlarına tütün kontrolünün yerleştirilmesi için gerekli çalışmaları başlatmalıdır.
 
6. Etkin bir tütün kontrol politikasının temel direği olan sağlık çalışanlarının tütün kullanım oranlarını minimalize edilmesini sağlamak için harekete geçmelidir.
 
7. İlaç geri ödemeleri konusunda Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumlarına görüş raporu sunmalı ve ilaç geri ödeme uygulamasını destekleyici politika izlemelidir.
 
8. Sağlık Bakanlığı Tütün ve Bağımlılık Yapıcı Maddeler Daire Başkanlığı tarafından tütün kontrolü eylem planına uygun olarak düzenli sürdürülen toplantılara aktif katılımımız sürmelidir. Bakanlık bünyesinde 4 ayrı komite ve/veya komisyonda yürütme kurulu ve danışma kurulu üyemiz görev almaktadır.
Bu komite ya da komisyonlar:
I. Ulusal tütün kontrol komitesi
II. Hekimlere yönelik tanı tedavi rehberi hazırlama komisyonu.
III. Sigara bırakma poliklinikleri mevzuat çalışması komisyonu.
IV. Sigara bırakma tedavileri geri ödeme komisyonu.
 
9. Sağlık Bakanlığının İl Tütün Kontrol Kurulları için rehberi hazırlanırken TTD temsilen ÇG yürütme kurulu, komisyonda yer almıştır. Sağlık Bakanlığı bizlerin hazırladığı tütün kontrolü hekim el kitapçığının farmakolojik tedavi bölümünü aynen kullanacağını bildirmiştir.
 
10. Sağlık çalışanlarını tütün kontrolü mücadelesinin içine çekmek ve kendi bölgelerinde aktif çalışacak hekimler yetiştirmek amacıyla üyelerine yönelik sürdürdüğü merkezi kursları tekrarlamalıdır. Derneğimiz ayrıca kısa görüşmelerle ve farmakoterapi ile hastalara sigara bırakma tedavisi uygulama becerisi kazanmış hekim sayısını artırmalıdır. Bunun için de kongre kursları her yıl tekrarlanmalıdır
 
11. Uzlaşı raporu hazırlığına en kısa sürede başlamalıdır
 
12. Ulusal Tütün Kontrol Programının bileşenlerinin, hedeflerinin ve sonuçlarının TTD bünyesinde çalışma grupları ve şubeler tarafından daha çok içselleştirilmesi için strateji belirlemelidir.
 
13. Diğer uzmanlık alanlarında yürütülen tütün kontrolü faaliyetlerini etkinleştirmek ve diğer uzmanlık dernekleri ile birlikte stratejik ortaklıklar yaratmak için TTB UDEK (Uzmanlık dernekleri eşgüdüm kurulu) bünyesinde konuyu gündeme getirmeli ve bu sayede diğer uzmanlık derneklerinin eğitim etkinliklerinde TTD’nin temsiliyeti sağlanmalıdır.
 
14. Sosyal Güvenlik Kurumunun sigara bırakma tedavileri ve ilaç geri ödemeleri konusunda danışmanlık görevini sürdürmelidir. Benzer şekilde Sağlık Bakanlığı’nın hekimlere uyguladığı performans sistemi konusundaki çalışmalarında görev almaya devam etmelidir.
 
15. TTD’nin hekim eğitim süreci, merkezi kurslar yoluyla sadece üyeleri ile sınırlı kalmamalı, tüm illerde TTD şubelerinin de aktif katılımı sağlanarak yaygınlaştırılmalıdır. Bu amaca yönelik eğitim projesi kısa sürede hazırlanmalı ve hayata geçirilmelidir.
 
16. Tütün kontrolünün başarısının en önemli ölçütleri olan sağlık çalışanlarının sigara içme oranlarının hızla azaltılmasına yönelik girişimlere başlamalıdır. Sağlıkçıların tütün kontrolündeki duyarlılıklarını artırmayı ve sigara içme oranlarını azaltmak amacıyla gündeme getirilen “Sağlık Çalışanları Sigaraya Hayır Kampanyası” projesi hazırlıkları başlamalıdır.
 
17. Tütün kontrolü uzmanlığı alanında çalışan profesyonel sayısını artırmak üzere yurt dışı eğitim desteği vermelidir.