Sigara içmek artık magandalık!

Çocukluğumda şehirlerarası otobüslerde fosur fosur sigara içilirdi. Otobüsün içinde duman ve kokudan nefes alamazdık. Uçakta bile, sigara içilen ve içilmeyen yerler vardı ve sigara içilmeyen yerde otururken yanınızdaki koltukta birileri sigara içebiliyordu! Hatta en tuhafı, trende yemekli vagonda duman altı olmaktı, çünkü rahat etmek için sigara içilmeyen kompartımanda oturan içiciler, sigara içmeye yemekli vagona gelirdi. İletişim Yayınları'nda çalıştığım yıllarda Tuğrul Eryılmaz ve Nihat'la aynı odayı paylaşır ve sık sık Murat Belge'nin de katılımıyla toplantı yaparken hesap ettim, bir günde 7 paket sigara dumanı soluyorum. Murat Belge çok demokrat olduğu için sigara içmelerine karşı çıkmamı faşizan bulmuş ve sigara içme özgürlüğümüzü engelleyemezsin diye çıkışmıştı bana! Sigara içenler kendilerinin engellenmesini hala özgürlüklerine müdahale olarak görüyor ve 7 Temmuz'da yürürlüğe girecek olan kapalı yerlerde sigara yasağını engellemek için sigara lobisiyle işbirliği yapıyor. Oysa yapılan bilimsel çalışmalar gösteriyor ki sigara içmeyenlerin sigara içenlerin dumanına ve sigaranın partiküllerine maruz kalması, onları pasif içici yapıyor ve bunun içmekten hiç farkı yok. Sigaranın dumanı ve partiküller o kadar hızlı yayılıyor ki hiç bir havalandırma sistemi de bunu önleyemiyor.

Sigara içenlerin yaptıkları kötülüğü bildiğine şüphem var. Örneğin evde sigara içen bir baba, çocuğunun lösemi ya da beyin tümörüne yakalanma riskini arttırıyor. Kendisi ise akciğer kanserine yakalanma riski içinde. Kanserlerin içinde en acılı öldürenlerden biri. Hadi ölümden bahsetmeyelim. Türkiye, yılda 20 milyar dolar harcadığı sigarada dünyanın 8. büyük pazarı. Sigaranın yarattığı hastalıkların tedavisine ise 50 milyar dolar harcıyoruz! Ve İMF'den 15 milyar dolar kopartmak için takla atıyoruz, ne yaman bir çelişki. Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi'nin önerisi ise basit: En ucuz sigara ve en pahalı petrol bizde satılıyor. Sigara fiyatına yapılacak yüzde 10'luk bir zam tüketimi yüzde 5 azaltıyor. Yükseltin, fiyatını yükseltebildiğiniz kadar yükseltin!

 

Kim içiyor?

Türkiye'de 22 milyon sigara içen var. Çocuklar okulda verilen eğitimle 14 -15 yaşına kadar sigaraya karşı oluyor ama ah o arkadaşlar yok mu, yak bir sigara teşviki ve büyüme kompleksiyle 16-17 yaşında başlıyor içmeye. 19 Mayıs 2008'de yürürlüğe giren 4207 sayılı yasanın son aşaması 7 Temmuz'dan itibaren hotel, lokanta, bar ve kahvelerde de yasağın başlaması. Sigara lobisi, işyerlerini müşterilerin azalacağı tehdidiyle korkutuyor ve yasağa karşı çıkılmasını sağlamaya çalışıyor. Oysa bizzat kendilerinin ifadesine göre sigara tüketiminde en fazla yüzde 4'lük bir azalma bekliyorlar. Sigara içmeyen bir çok insan ise buralara gitmek için yasağın başlamasını bekliyor. Şimdiye kadar zehirlendiğimiz yetmedi, sesimizi çıkarma zamanı gelmedi mi? Sigara yasağı olmayan yerleri boykot edelim. İçenlere bizi rahatsız ettiklerini söyleyelim. Bakın etrafınıza, kansere yakalanmış kaç kişi tanıyorsunuz, son zamanlarda kaç kişinin cenazesine gittiniz? Turizm sektörü ve eğlence yerlerindeki sigara yasağından sonra Kaliforniya'da kalp krizleri yüzde 60 azalmış. İşyerlerinin müşterileri yüzde 10 artmış. Hem artık size de sigara içmek çok avam, çok az gelişmişlik, çok varoş işi gelmiyor mu? Tüten, kokan, parmakları ve dişleri sararmış insanlar!