Sigara..

Sigara..Diva Magazin, 29.07.2011,

http://www.divamagazin.com/index.php?sayfa=1009
Diva Magazin, Sayı: 422, 29.07.2011, Pakize SÜKAN, pakizesukan@divamagazin.com
 
Şimdi sigara içenler bana çok ama çok kızacak ancak eğer ben bunları söylemezsem kendime daha çok kızacağım. Sigara içenler! Tamam anladık, paketin üzerinde yazanlar sizin hiç mi hiç umrunuzda değil. Anladık, “Sigara öldürür” ama “bana bir şey olmaz” diye pozitif düşünerek kuantum felsefesi ile uzaya yolladığınız düşünceler gelip sizi bulacak ve ‘size’ bir şey olmayacak... (Bunu söyleyen tiryaki arkadaşlarım var maalesef) Peki benim suçum ne? Ben mecbur muyum sabah kahvaltısı için gittiğim mis gibi çiçek kokularının olduğu bir mekandan duman altı olup çıkmaya… Ya da bir sürü para ödeyerek keyifle yemek yiyeceğim restorandan sağımdaki, solumdaki sigara dumanından çıldırmış olarak apar topar kaçmaya?

Plajda denize giriyorsunuz... Hemen yanıbaşınızda biri ayaklarını suya sokmuş, aklınca keyif yapıyor ve sigara içiyor. “Deniz bu, hepimizin malı, git başka yerde iç!” diyeceksin kavga çıkacak. En iyisi sen yürüyüp başka bir yere gidiyorsun.

Hele puro içenler! Lütfen puronuzu yakmadan önce etrafınıza bir bakın. Hamile mi var, çocuk mu var, rahatsız olan mı var... En önemlisi de hasta olan ve belki de kendini zorlayarak bir parça keyif için orada olan mı var diye? Puro bir keyiftir bence, öyle her yerde içilmez. Zaten puro içme adabı var. Bununla ilgili kitaplar bile var. Hatta puro kulüpleri var. Git orada iç. Ama biz de öyle mi? Bir kafede bir fincan kahve içeceksin, önde bir iki masa boş, zaten herkes sigara içiyor. Bir de bakıyorsunuz keskin bir koku... O da ne? Birisi puro tüttürüyor… Adama ters ters bakıyorsun ama anlamak bir yana suratınıza doğru üflemeye devam ediyor... “Laaa havleee...” çekip alıp kahvenizi dumansız bir masa arıyorsunuz... Kardeşim puroya yazık. Orada içilir mi? Güzel bir yemeğin ardından içilecek kaliteli brandy, bourbon ya da konyak gibi içecekler puronun en iyi dostlarıdır. 5 liraya çay-kahve içilen yerler değil.

Kışın bir derece ama yazın tüm açık alanlar istila edilmiş durumda. Kimsenin de kimseye saygısı yok. Bankamatikten para çekeceksiniz arkanızda sıra bekleyen bir vatandaş aklınca keyif yapıyor, bütün duman genzimde... Mağaza önleri, kaldırımlar hatta hatta okul önlerinde bile herkes fosur fosur tüttürüyor... Hastanede yasak ama dikkat edin bakın tüm hastane önlerinde personel dahil herkes sigara içiyor. Nasıl yasak bu anlamıyorum... İçenlerin sayısı mı arttı, yoksa “yasak”tan sonra herkes kendini sokaklara mı attı? Hele hemcinslerim... Sokakta sigara içen bayanlar eskiden yadırganır, tuhaf tuhaf bakılırdı...

Şimdi neredeyse içmeyeni parmakla göstereceğiz... Çözüm basit; açık alanlarda da “İçenler” ve “İçmeyenler” yeri olsun… Yetkililer beni duysun… Sigara içenler bana kızmayın… Elimde değil, nefret ediyorum. En sevdiğim varlığı sırf sigara içtiği için yakalandığı akciğer kanserinden kaybettim. Daha yeni iki arkadaşımın aynı hastalıktan tedavi gördüklerine şahit oldum. Son iki yıldır bu hastalıkla içli dışlı olunca özellikle gençlerin sigara yüzünden ne hale geldiğini gördüm. Madem sizler umursamıyorsunuz ve tüm uyarılara rağmen içmeye devam ediyorsunuz, herkes kendi bedeninden sorumlu elbette bir şey diyemem ama o dumandan ben de nasibi alıyorsam o zaman söyleyecek benim de bir çift sözüm var.

Dip Not: Ben de sigara içtim, hem de yaklaşık 17 yıl. Ama ben her şey de olduğu gibi sigara konusunda da çok disiplinliydim. Gece çok mu içildi takip eden bir ya da iki gün kesinlikle içmezdim. Ya da sabah kahvaltı etmeden öldürseniz sigaraya elimi uzatmazdım. Sigara benim için keyif demekti. Aç karnına ya da hastayken ağzımın tadı yokken öldürseniz içmezdim. Ara ara iki hatta altı ay bile bırakmışlığım da vardı. Bu da şu demekti; ben sigarayı istediğim zaman bırakırım. Zaten öyle de oldu. Tiroit ameliyatı için doktorumla konuşurken “Ameliyattan bir hafta öncesi içmeyi bırak, narkoz alacaksın, rahat edersin” dedi. Benim için sigara orada son buldu. 8 yıldır yaşadığım o kadar fırtınalara ve olaylara rağmen en zayıf olduğum anımda bile tekrar dokunmadım pakete. Unutmayın öyle bir an geliyor ki zamanı geri almak istiyorsunuz ama elinizden bir şey gelmiyor. Sevdiklerinizin yanından uçup gidiyorsunuz. Bir sigara için değer mi? Televizyonda bu tarz bir iki reklam bile var… Pişmanların ağzından “Keşke içmeseydim”li gerçek hikâyeler… Sigara içenler genelde bu reklamları görmezlikten gelir ama son pişmanlık neye yarar? Vakit varken kurtulun sigaradan ve özgürlüğünüze kavuşun. Sigara içince daha çok eğlenmiyorsunuz ya da sigara içince hayat daha toz pembe olmuyor… Olmuyor.

Herkese sağlıklı, uzun bir yaşam dilerim...